Bel Kayması
İskelet sistemimizin önemli parçası olan ve dik durabilmemizi sağlayan omurga enseden başlayıp kuyruk sokumunda sonlanan kompleks bir kemik yapıdır. Omurgayı oluşturan kemik bölümlerinin her birine omur ( vertebra ) adı verilir.
Omurganın herhangi bir bölümünde ardışık iki omurun birbiri üzerinde öne veya geriye doğru hareket etmesine listezis yani “kayma” adı verilmektedir. Kayma hareketi genellikle bel bölgesi omurlarında ve sıklıkla da kuyruk sokumuna yakın olan bölge de karşımıza çıkmaktadır. Bel bölgesindeki bu anormal duruma spondilolistezis “ bel kayması ” adı verilmektedir.
Bel kayması, hayatın herhangi bir döneminde yakınmalara yol açarak karşımıza gelebilmektedir. Kadınlar da daha sık olarak ortaya çıkmaktadır. Genellikle dayanılmaz ve sürekli yakınmaları olmadan önceki uzun bir dönemde zaman zaman yakınmalara neden olmakta ve basit tedavi ve istirahat ile hastalar rahatlamaktadır.
Hareketle artan bel ağrısı yakınmasının belirginleşmesi şikayetlerin sürekli ve kalıcı olması için öncü yakınmalardandır. Zamanla, bel ağrısı ve bacaklarda uyuşma olmadan, ayakta durma süresi ve yürüme mesafesinde kısalma olur. Bu duruma yol açan sebep, kaymanın olduğu omurga bölümünde omurilik ve omurilikten çıkıp bacağa giden sinirlerin sıkışmasıdır. Kaymanın olduğu bölgeyi vücudumuz tamir etmeye çalışırken kireçlenme gibi hiçte istenmeyen bir duruma sebep olmakta. Kayma ile birlikte kireçlenmenin de eklenmesi ağrı ve uyuşmaların daha da belirgin olması ve daha kısa süre de ortaya çıkması için yeterli sebeptir.
Hastalar genellikle son 1-2 yıldır ayakta durma sürelerinin ve yürüme mesafelerinin kısaldığından yakınır. Sağ veya sol ya da her iki bacakta ağrı ve uyuşmanın bir müddet sonra artması ile hasta oturmak zorunda kalmakta veya elini beline koyup sırtını geriye doğru atarak kısmen rahatlamaya çalışmaktadır. Rahatlama sonrası yürümeye devam etmektedir. Vitrin hastalığı gibi bir benzetme de bu durum için yapılmaktadır, nedeni ise, yolda kadınlar anlamsız yere durmak yerine vitrine bakıyormuş gibi yaparak sık sık durmalarını kamufle etmeye, etrafa belli etmemeye çalışmaktadırlar.
Hastaların geceleri istirahat halinde iken hareket etmezler ise yakınmaları yok denecek seviyelerde olmaktadır. Ancak sağdan sola dönmeleri sırasında belde şiddetli ağrı olmakta ve uyanmalarına yol açmaktadır.
Gecikmiş vakalarda, bacaklarda ilgili kas gruplarında kısmı veya tam felce, idrar kaçırmaya, cinsel fonksiyon bozukluklarına vb. ileri yakınmalara neden olabilmekte ve tedavi sonucunda düzelme sağlanabilme şansı maalesef azalmaktadır. Yüz güldüren ise bu tip yakınmalara nadir rastlamaktayız.
Bel kayması, hayat konforunu düşüren, hastanın günlük işlerini ve yürümesini etkileyen, geceleri uyanmalar nedeniyle uykusuzluk ve yorgunluklara yol açan bir omurga patolojisidir. Tedavisinde çeşitli metotlar, hastanın yakınmalarının şiddeti ve muayene bulgularının ağırlığı ile orantılı olarak tercih edilebilmektedir.
1- İlaç tedavisi ve istirahat
2- Bel korsesi kullanmak- çelik balenli lumbostat korse
3- Fizik tedavi görmek
4- Epidural veya selektif kök blokajı ile sıkışan sinirlere yönelik enjeksiyon tedavileri
5- Sıkışan omurilik ve sinirlere yönelik sadece dekompresyon
6- Sıkışan omurilik ve sinirlere yönelik sadece dekompresyon- kayan omurlara yerleştirilen vidalar yardımı ile anormal omurga bölgesini mümkün olduğunca düzeltmek( halk arasındaki dil ile platin koymak )
Bu tedavilerden tek tek bahsetmenin gereksizliğine inanmaktayım. Çünkü, bu tedavilerden hangisinin hastaya uygulanacağına ancak bu işin uzmanı bir hekim karar vermelidir. Teknik olarak nasıl bir ameliyat planlanacağını da hastaya tabii ki doktoru anlatmalıdır.
Ancak şu durumdan bahsetmenin gerekliliği hasta bilgilendirilmesi açısından önemlidir. Bel kayması, mekanik yani bir yapıda bir bölümün bozulması ile alakalı bir hastalığa yol açmaktadır. Bu nedenle maalesef cerrahi tedavi dışındaki tedaviler mevcut ağrıları sınırlamak veya hafifletmek amacını taşımaktadırlar. Kalıcı veya daha doğru söyleyişle sürekli iyilik hali sağlamaları nadir hastada mümkün olabilmektedir. Halk arasında platin konmasının kötü bir şöhreti gelişmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki, bel kaymasının modern cerrahi yöntemlerle tedavisi bütün dünya da uygulanmaktadır ve ülkemizde bu tedaviyi uygulamakta dünyadan geri kalmayan bir seviyededir.
Cerrahi tedavi kararı verilmeden önce, hasta iyi etüd edilmeli, gerekli tüm tetkiklerin yapılmasından sonra iyi bir nörolojik ve iskelet-lokomotor sistem muayenesi yapılmalıdır. Hastanın ameliyattan beklentileri iyi değerlendirilmeli, ameliyatın hastaya vereceği fayda çok ayrıntılı ve örneklerle açıklanmalıdır. Ameliyat sonrası dönemde hastanın dikkat etmesi gereken hususlardan bahsetmelidir. Eğer hastanın yakınmaları doğru olarak öğrenilir, hasta iyi bir değerlendirmeden geçer ise, ayrıca hastaya uygulanacak olan ameliyatın faydaları açık bir şekilde izah edilirse, hastanın ameliyat sonrası dönemde rahatlama ve mutlu olma şansı çok artmaktadır.